Prof. Dr. Berna Oğuz, çocuklarda gelişen boyun şişliklerinin aile bireyleri tarafından dikkate alınmasını ve mutlaka bir hekime başvurmaları gerektiğini kaydetti. Oğuz, “Lenf nodlarının büyüklüğünün önemsenmesi gerekiyor. Çünkü, bazen ciddi hastalıklar altında ortaya çıkabiliyor. Hekimler tarafından bunun değerlendirip incelenmesi gerekiyor, önemsenmezse geç tanılara yol açabiliyor. Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz” dedi.

Anne sütüyle beslenen çocukların ileride ciddi hastalıklara yakalanma ihtimali azalıyor Anne sütüyle beslenen çocukların ileride ciddi hastalıklara yakalanma ihtimali azalıyor

Basit bir çizik, yara ya da soğuk algınlığı çocuklarda lenf bezi büyümesine yol açabiliyor. Ancak kanser gibi ciddi hastalıklar da lenf bezleri ile belirti verebiliyor. Bu nedenle lenf bezlerinin takibi büyük önem taşıyor. 45. Ulusal Radyoloji Kongresi için Antalya’da bulunan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Oğuz, lenf bezi büyümesinin bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini işaret etti.

“Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz”

Ailelerin çocuklarıyla ilgili herhangi bir şikayette hekime başvurması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Berna Oğuz, “Boyun şişlikleri çocuklarda sıkça rastlanılan bir sağlık sorunu. Bunun nedeni, çoğunlukla enfeksiyonlara bağlı şişlikler ve geçici durumlar, bunları çok da ileri tetkik yapmaya gerek yok. Ama bazı durumlarda lenf nodu büyüklükleri ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Bu nedenle hepsi önemsenmeli. Eğer enfeksiyonla uyumlu bir semptom varsa bu şişlikle birlikte bir enfeksiyondur ve gerekli tedavi yapıldıktan sonra gerilemesini bekleriz. Ama gerilemeyen, ağrılı olmayan, giderek büyüyen lenf bezlerinde mutlaka radyolojik tetkiklerin yapılması gerekiyor ve bunun için de ilk başta ultrasonografi yapıyoruz. Ultrasonografiyle bu lenf nodlarının özelliğini, yapısını, büyüklüğünü görebiliyoruz ve enfeksiyon olanlarla enfeksiyon olmayan hastalıkları yüzde 100 değil ama büyük oranda ayırt edebiliyoruz. Örneğin diyoruz ki; bu bir reaktif lenf nodu, enfeksiyona bağlı bir lenf nodu olabilir. Bu nedenle takip etmemiz gerekir. Onun için 3 ay sonra tekrar bir ultrasonla takip ediyoruz. Ama kritik bir hastalığı bize, bir kanseri düşündürüyorsa zaten o biyopsinin örneklenmesini öneriyoruz ya da başka bir detaylı görüntüleme yöntemine ihtiyaç duyuyorsak onu öneriyoruz. Ailelerimize vereceğimiz mesaj şu, lenf nodlarının büyüklüğünün önemsenmesi gerekiyor. Çünkü bazen ciddi hastalıklar altında ortaya çıkabiliyor. Hekimler tarafından bunun değerlendirip incelenmesi gerekiyor. Önemsenmezse, geç tanılara yol açabiliyor. Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: iha