Bitkin kartal jandarmanın şefkatli ellerinde Bitkin kartal jandarmanın şefkatli ellerinde

93 Harbi sırasında Erzurum’da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi hâline gelen Nene Hatun hakkında konuşan torunu Güner Yamanlı, "Nene Hatun’un cesaretine dair ne söylesem eksik kalır" dedi.

147 yıl önce Osmanlı-Rus Savaşı’nın yaşandığı Aziziye Tabyaları’nda, şehitleri anmak için yapılan programa katılan kahraman Türk kadını Nene Hatun’un torunu Güner Yamanlı, "Heyecanlı, duygulu ve gururluyum. Gençlerimiz vatana ve millete sahip çıksın. Allah devlete zeval vermesin. Ben 9 yaşında iken Nene Hatun’u gördüm ve onunla yaşadım. Aynı evdeydik. Evimiz müze gibiydi. Ziyaretçi ve misafirlerimiz çok olurdu. 1954’de düzenlenen bir törenle Türk Milleti’nin annesi seçildi. O törenlerde rahatsızlandı. Daha sonra zatürre hastalığına yakalandı ve vefat etti. Ankara’da Anıtkabir’de defnedilmesi gündeme geldi ama dedem bunu asla kabul etmedi. Oralar uzak olur diye karşı çıktı. Vatanı savunduğu topraklara defnedilmesinin daha iyi olacağını söyledi. Lala Mustafa Paşa Camii’nde cenaze namazı kılındı ve top arabasıyla Aziziye Tabyası’na defnedildi. Nenemiz hiç hasta olmadı, ilaç kullanmadı. Son zamanları hariç çok sağlıklı ve zindeydi. Törenden sonra hasta oldu. Savaş yıllarını bize anlattığında hep ağlardı, duygu seline kapılırdı. Kardeşi ve eşinin şehit olduğu haberini alınca çocuğunu beşikte bırakarak, ‘Çocuğum annesiz büyür ama vatansız büyümez’ diyerek satırını da eline alarak tabyalara koşmuş ve Erzurum halkını savaşmaya, yurdu savunmaya davet etmişti. Böyle bir kahraman kadının torunu olmak bizlere bir iftihar sebebidir.

Mekanı cennet olsun” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha