İnsan yetiştirmek öyle kolay, basit, herkesin becerebileceği iş değildir. Bunun için her ailede iyi çocuk yetiştirilememektedir. Ailede olan anne, baba, büyükbaba, büyükanne ilim, bilim, değer yargısı sahibi olmalı. Ülkemizde ailelerin %65’i çekirdek aile, %35’i geniş ailedir. Demek ki büyükanne ve büyükbabada çocuk eğitimine katkı verecek durumdadır. Ama bunu ülkemiz aileleri ve dünya aileleri tam anlamı ile yapamamaktadır. Çünkü ailede ilim, bilim, değer yargısı yeterli değildir. Çocuk yetiştirme bilinememektedir. Önce ebeveynler yetiştirilmeli. Ebeveyn ilk öğretmendir. Aile yuvası ilk okuldur. Ailenin yetiştiremediği çocuğu; okul, öğretmen, eğitimci tam anlamı ile yetiştirmemektedir. Hatta bunlarla okul, öğretmen ve diğer öğrenciler belaya kalmakta; dersi, düzeni, huzuru bozmaktadırlar. Karma eğitim ile bu kural tanımaz çocuklar; sınıfı, dershaneyi perişan etmektedir!
Ailede ilim, bilim, güzel ahlak yaşayışı, değerler yaşanmalı. Aile içinde güzel bir isteklendirme, güzel iletişim kurulmalı. Huzurlu, mutlu aile öncelikle tesis edilmeli. Yuvamız güzel olursa, çocuklarımız harika, harikulade olur. İdeal bir evlilik sonrası, ideal çocuklar, gençler yetişir. Sevgi, saygı ile çocuklar ahlak içinde yetişirse; hedef, istikamet doğru olur. Sevgi, saygı, din ile büyütülen çocuk, seven kişi olur. Ailede mahremiyet korunuyorsa, sadakat varsa; zarafet, kibarlık, güven varsa, çocukta o güzelim değerlerle iyi yetişir. “Sadece söz ile çocuk yetişmez. En güzel örnek, rol model olmak gerekir. Çocuk sözden çok, gördüğünü yapar.” Aile büyükleri kötülükte iken, çocuk ve genç iyilikte olmaz. Ailede sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, görev ve sorumlulukları harfiyen yapma olmalı. Başıboş, vurdumduymaz, sorumsuzluk içinde katiyen olmamalı. Ailede her birey birbirini sahiplenip, korumalı. İslam dininin tüm değerleri yaşam tarzı yapılmalı. İslam dini bilinip, yaşanılmadan; iyilik, güzellik, doğruluk, dürüstlük, yararlılık yaşanılmaz.
Aile de doğru bilgi, güzel ahlak, edep, hayâ, sevgi, saygı, sabır, sadakat mutlaka ama muhakkak olmalı. “Bu değerler duvarda asılı olmalı, demiyorum. Yaşanılmalı.” Ailede fedakârlık esastır. Herkesin üzerine düşeni hakkıyla yapması asıl olandır. Çalışkanlık olmalı. Çalışmak ibadettir. İktisatlı, ekonomik davranma kaçınılmazdır. 2,000 TL. Gelir varsa, bu kadar gider olmalı. Ona göre zorunlu ihtiyaçlar öncelikle karşılanmalı. “Sağlık ve eğitime öncelik tanınmalı. Babanın kazandığı yetmiyorsa, annede gelire katkı sağlamaya çalışmalı. Piyasada çalışamıyorsa, evinde üretim yapmalı.” Her iş zarafetle, hoşgörü ile duygudaşlık ile yapılmalı. “Peygamberimiz örnek alınarak, hayat sürdürmeli.” En az kumrular gibi eşler birbirine sevgi, saygı duymalı. Kumrulara bayılıyorum. Çok estetik, hoş, güzel varlıklardır. Çok yavaş olduklarından, kedilere yem olmaktadırlar! Hareketli, çabuk, cesur, becerikli olmalı. Ama bu kumruların yapacağı iş değildir. Kumrular yaratılışlarını pek değiştiremezler. İnsan ise eğitim- öğretim ile her an gelişme durumundadırlar.
Eşinizin tercihine uygun ise saygı gösterin. Az konuşun, çok iş yapın. Her şeyi eleştirip, zırıltı yapılmasın. Biri zırlarsa, diğeri sussun. Ya da evi kısa süre terk etsin. Öfkeye öfke ile karşılık verilmesin. Veren ailelerde 9 - 10- 12 kişiye kadar katliamların yapıldığını görüyoruz! “ Tartışmadan, anlaşarak, dinleyerek, duygudaşlık yapılarak, bir orta yol bulunarak, zamana yayarak, bilirkişi seçerek; her sorunun üstesinden gelinir. İşi zora, yokuşa sürmemeli. Doğanın zıddına işler yapılmamalı. Dosdoğruda, normalde, olabilecekte, ortak paydada hareket etmeli. Uzlaşmayı becermeli. Gerekirse bir heyet seçmeli. Kavga, dövüş ile işlerin halledildiğini 62 yaşıma geldim; görmedim. İlim, bilim, doğru akıl, zekâ ve ortak görüş kullanılmalı.”
Çocuk temiz bedende, güzel ailede, yararlı anne ve babada yetiştirilir. Çocuğu anne karnında İslam ile yetiştirmeye başlamalı. Hamile iken, anne bedene haram, günah sokmamalı. Güzel duygu, düşünce ve okumalarla, ibadetlerle yetiştirmeli. Ailede yetişmeyen çocuğun, okulda, toplumda yetiştirilemediğini hep söylüyorum. Evlilikte ısrara, inada, zıtlaşmaya kesinlikle gidilmemeli. Ailede çocuğa zaman ayrılmalı. Çocukla ilgilenilmeli. Eğitimi, öğretimi yapılmalı. Küfürbaz, sapık, batıl kimselerden uzak tutulmalı. Öğretmende gerçekçi, idealist olmalı. İmamda dosdoğru, hakça iş, görev yapmalı.
Çocuk evde zarar görmeyecek şekilde düzenleme yapılmalı. Dışarıda gözümüz üzerinde olmalı. Kaza geçirmesi önlenmeli. Dede, nine; torun yetiştirmesinde deneyimlerini devreye sokmalı. Yanlarında sigara, içki içilmemeli. Kötü söz ve davranışlarda katiyen bulunmamalı. Çok çocuk yapıp; ilgisiz, bilgisiz, eğitimsiz, öğrenimsiz, mesleksiz bırakmamalı. Ekonomik zorluk içinde, kıtlık, darlık içinde rezil etmemeli. “Bugün çocuklarımız çok zorlukta ise; baştaki sebebi anne ve babadır. Devlet, ebeveynlerin 53- 65- 75 çocuk yapanların üstesinden hiçbir ülkede gelememektedir. Bunlar insanlığın başına bela olmaktadır. “Bunlarla peygamberimiz ümmetim diyerek, övünmeyecektir. Peygamberimiz güzel mümin, iyi Müslümanlarla ümmetim diye övünecektir.”
Ailede şiddet, baskı, zorlama, terör, küfür, hakaret olmamalı. Gönül insanı olunmalı. Eğitimle, öğretimle, güzel örnek olarak; sevgi, saygı, hoşgörü içinde çocuklar yetiştirilmeli. Birbirinin hoşnutluğu ile davranmalı. İç ve dış görüntü harika ve harikulade olmalı. Bilgi ve davranışımız mükemmel olmalı. “Zararlı, kötü, çirkin, yanlış davranışlarımız kesinlikle olmamalı.” Doğal olmalı ama doğal halimiz güzel olmalı. Evliliğimiz güzel karşıt cins insanla olmalı. Bir iyi bir kötü, iki kötü eş anlaşamaz! Her zaman delinin huyuna, suyuna gidilinmez.
Çocukların ihtiyaçları uygun koşullarda karşılanmalı. Biz gereksiz, boşa harcama yaparken, çocukların gerekli ihtiyaçlarını karşılayamamak olmaz. Eşyalar eski ise, eskiyi kullanmalı. Ama çocuklarımızın ve kendimizin sağlığına, eğitimine, bakımına para ayırmalı. Dışarıda yemek yememeli. Son 15 yıl içinde Türk insanı dışarıda yemek yiyor. 12 milyon insan 10 günlük bayram tatillerinde, yaz tatillerinde tatile gidiyor. Sonrada yokluktan, pahalılıktan söz ediyor. 15 milyon nüfuslu İstanbul’da 4 milyon taşıt var. Toplu taşımadan yararlanmıyor. Ülkemiz 80 milyon ama 23 milyon taşıt var. Adamın evi yok, arabası var. Kiraya 1.000 lira verirken, 1,000 lirada taşıt masrafına veriyor. Sonrasında aylık yetmiyor! Akıllı davranmalı. Hesabı, kitabı doğru tutmalı. Ülkemizde her yıl 130 binden fazla aile boşanma nedeniyle dağılıyor! 110 bin çocuk ortada kalıyor! En çok suç işleme oranı da bu çocuklarda oluyor! Kendimizle birlikte çocuklarımızı da aklı doğru kullanamama yüzünden perişan ediyoruz! Bunun olmaması için görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Bunlar devletin, toplumun başına da bela olmaktadır.
Çocuklarımız, 946 yıl önce fethe başlayan Sultan Alpaslan, Kılıçaslanlar, Şehit 1. Murat Han, Yıldırım Beyazıt, Fatih, Yavuz, Kanuni, İkinci Abdülhamit Han, Erdoğan ve diğer yararlı önderleri kendine örnek almalı. Onların ruhu ile yetiştirilmeli. Onlara asıl ruh, güzel eğitim- öğretim, güzel ahlak, edep, ilim, bilim, meslek, teknik kazandırmalı. “Bir anne, baba; yüzlerce öğretmene bedeldir.” Anne ve baba kendini küçük görmemeli. Kendini asıl, esaslı, en güzel ve de yüksek değer varlık görmeli. “ Evimiz okul olmalı. Cami olmalı. Medrese olmalı. Dergâh olmalı. Fatihler yetiştirecek, Mimar Sinanlar yetiştirecek ocak olmalı.” “ Kahramanların yetişmesinde hocalarının da emeği, etkisi, katkısı çok fazladır. Mükemmel bir anne, babadan, öğretmenden, imamdan; muazzam bir genç doğar.” “ Dinimizin ilk emri Oku! Oldu. Her şey okumakla başlayıp, devam etti. Çocuklarımızı barışçı, kardeş anlayışlı, doğru görüşlü yetiştirmeliyiz. Sapıklardan uzak tutup, doğru istikamete yönlendirmeliyiz. Başka kurtuluşumuz yoktur.” İnsanlığın yetiştirilmesinde emeği, katkısı olan tüm dost ve kardeşlerime dua ediyorum. Allah’ın da hoşnut olmasını diliyorum. Kimsenin emeği boşa gitmez. Kötülükleri de karşılıksız kalmaz. Buda böyle bilinmeli.