Bugün aklını, zekâsını, bilgisini, yeteneklerini, sanatını doğru kullanan iyi insanlar olduğu gibi yanlış kullanan kötülerde vardır. Kötülük, çirkinlik, yanlışlık yapanlar, kötü insandır. İyilik, yardım, infak, doğru, dürüst, yararlı iş yapanlarda iyi insandır. Bu Âdem peygamberden beri böyledir. Kıyamete kadarda böyle olacaktır. İnsanın esasta asıl görevi 2 tanedir.
Birincisi; “Allah’a kulluk- ibadet görevini doğru ve eksiksiz yapmaktır.”
İkincisi; “İnsanlara ve diğer varlıklara karşı görev ve sorumluluğu hakkı ile yerine getirmektir.” Yaşantımızda en çok bunlara özenle dikkat etmeli. İnsani, İslam’ı görev, sorumluluk, ödevlerimizi yerine getirmeliyiz.
Bu iki görevi dosdoğru yaptığımız zaman hem huzur ve mutluluğu yakalarız. Hem de başarıyı elde ederiz. Bunun için öncelikle aklı dosdoğru kullanmalıyız. Bilgili, yetenekli, becerikli, meziyetli, maharetli, bilge, sanatkâr olmalıyız. “İnsanları itmemeli. Kazanmalı. Kazanmanın yolunu yöntemini öğrenip, gerçekleştirmeliyiz.” İnsanları ekip olarak çalıştırmalıyız. Ama ekip sağlam, sağlıklı, güvenilir olmalıdır. Aksi halde çok büyük zarara uğratırlar! “Tembellerle, uyuşuklarla, yanlış içinde olanlarla çalışmamalı.” İdare etmeye değil, yönetmeye talip olmalı. Kişiliği bozuk olanlardan her yerde her zaman uzak durmalı. Bağımlı olanlardan da uzak kalmalı. Zararlı ve kötü alışkanlığı olanlar doğru işler yapmaz! İlmi hareket etmez. Güler yüzlü, tatlı dilli, hak hukuk uygulayan olmalı. Başarılı olmak için plan program proje yapmalı. Projeye uygun yüksek lisanslı güvenilir deneyimli elemanlar temin etmeli. Sadakati olmayanın akıl ve zekâsından yarar gelmez. Sadakat esas olmalı. Arkadaşlık, dostluk, kardeşlik daima olmalı. Bu değerler sadece İslam kişiliği olanlarda bulunur.
Olumsuz duygu, düşünce, niyet, yanlış eylemleri olandan; yönetici, lider, güvenilir insan olmaz. Ülkemizde bu tip insanları içinde bulunduran siyasi partiler vardır. İşbirliği, eylem birliği, güç birliği edip, iktidara gelme yerine; birbiri ile kavga, dışlama, etkisiz kılma için mücadele vermektedirler. Başarılıda olamamaktadırlar. Kendilerine benzeyenlerin oylarını almaktadırlar! Bu ya %0,1 ya %1 ya da %25 olmaktadır. Halkın desteğini alamayınca da yine birbirine düşmektedirler. Sanki az çalışıldığından az oy aldıklarını sanmaktadırlar. Doğru, dürüst, halk, hak yanlısı olmadıklarından, halk desteği alamadıklarını yine anlayamamaktadırlar. Bu olumsuzları kazanma mücadelesi, çalışması yerine; olumsuz olmayan çocuk ve gençleri kazanmak daha kolay, başarılı, iyidir. “Bilmeli ki, kötü çocuk yoktur. Kötü anne, baba, arkadaş, çevre, toplum, devlet vardır. Çocukları ve gençleri kazanmaya, kötülerin ellerine düşürmemeye çalışmalı. Hem de çok büyük gayret, azim, amaç, hedefle çalışmalı. Planlı programlı çalışmalı. Ekip, takım halinde çalışmalı. Millet, devlet, örgüt olarak çalışmalı.”
Her varlığımızla, değerlerimizle çalışmalarımız olmalı. “En stratejik kalitede plan program projeler gerçekleştirmeliyiz.” Yüksek kalitede talebe göre ürünler yetiştirmeliyiz. Her şey en ideal ölçütlerde, ölçülerde olmalı. Eleştiriler en kibar, nazik, nezaketle, ölçülü, olumlu ve de mutlaka “ben dili” ile yapılmalı. Karşı taraf asla suçlanarak yapılmamalı. Anlamamakta direnme varsa; def etmeli. Ama bu def de uygun, insani şekilde yapılmalı. Kin, nefret, düşmanlık asla oluşturmamalı. Allah cc. iradesiyle, peygamberimiz ahlak ve hükümleri ile işler yürütülmeli.
Bugün amirler, müdürler yasa, hukuk uygulamaktan çok; % 40’ı zorbalık yapıyor! Kadınlar erkeklerden daha çok zorbalık görüyor! Çünkü kadın amirler daha çok kadınlara zorbalık yapıyor. Bir kıskanma, çekemezlik var! Kadınların %70’e yakını zorbalık görüyor! Kadınlara yasadışı tacizden daha çok zorbalık yapılmaktadır! Çalışanların %60’ı yasaya uygun iş yapmama eğilimindedir. Bu durum tüm dünya ülkelerinde benzer oranlardadır!
İnsanları kazanmak, kaliteli iş yaptırmak, verimli yapmak için baskı, zorbalık değil; iyilik, ikram, iyi geçinme esas olmalı. Prim esaslı çalıştırmalı. Başarılı olanları ödüllendirmeli. Ceza vermekten çok, başarıyı ödüllendirme, kalite ve verimi daha çok artırır. Aklı, kalbi, beyni okumak önemlidir. Mert ve cesur olmalı. Çalışkan, atılgan, becerikli olmalı. Zorluklar karşısında pes etmemeli. Sizden hoşlanmalarını sağlamalı. “Değişimleri, yeni yapılanmaları, yenilikleri çalışanlarla birlikte yapmalı. Gönül kazanmasını becermeli.” Ücretler yeterli verilmeli. “Kapitalizmin sömürü sistemi ile çalışmamalı.” “ Komünizmin köleci anlayışı ile çalışma yapmamalı.” “ Faşizmin zorbalıkları ile davranmamalı.” Olgun, harika, harikulade, muazzam, muhteşem, mükemmel, şahane hareket, davranış, yönetim içinde olmalı. Etkin, hızlı, programlı işler yapmalı. Başarıya odaklanarak çalışmalı ve çalıştırmalı.
Her zaman olumlu, pozitif, doğru düşünmeli. Düşünme şekillerin tümünü kullanmalı. Doğru ve gerçeklerden uzaklaşmamalı, kaçmamalı. Önce dosdoğru gerçekçi ilmi olgun insan olmalı. Gidip de faşistlerin, komünistlerin putperestlikten alma düşüncelerini okumamalı. “Faşizm ve komünizm pagan, putperestlik inancına dayanır. Bunun için komünistler, faşizmin kurucuları olanların kitaplarını da okurlar.” Ülkemizdeki materyalist solcularda aynıdır. Faşizmin ve komünizmin fikir babalarının eserlerini okumaktadırlar. Bir Charles Darvin, Nietche ( Niçe) hem faşizmin hem de faşizmin fikir babasıdır. Bunlar ilkel düşüncelerle sapık düşüncelidirler. Faşizmdeki gamalı haç, Hıristiyanlıktan değil, pagan inanışından gelme semboldür. Bunlar insanlığın en baş belası, en sapık zorba serserileridir. Bunlar kadar katliam yapıp, kan döken başka bir millet, ulus, kavimde insanlık tarihinde olmamıştır. Kapitalizmde Karun’dan çok serveti haram ve haksız yere kazandırmaktadır.
Hiçbir doktrin, ideoloji hak, hakkaniyet, dosdoğru, gerçekçi değildir. İslamcı- İslamcılık da bir ideolojidir. “Buda Hak din İslam, İslamiyet değildir.” Ben İslamcıyım, demek; Müslümanım demek, müminim, İslam dinindenim, demek değildir. İslamcılığın geçmişi Osmanlı’da, günümüzden 100 yıl önce başlamıştır. “ Elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslümanım,” de ve İslam dinini peygamberimiz gibi yaşa, o kadar! Her işte hak, hukuk gözetmeli. Her işi, görevi dosdoğru, dürüst, ölçülü, dengeli, hassas ve özen göstererek yapmalı. Herkesin hakkına, hukukuna saygılı olmalı. Zalim olmamalı. İnsancıl olmalı. Herkese iyilik yapmalı. Kariyer edinmeli. İlmin zirvesinde, sanatın doruğuna ulaşmalı. Aksilik ve başarısızlık içinde olmamak için önlemleri önceden almalı. Yapıcı bilimsel fikirler üretmeli. AR-GE ve İnovasyon yapmalı. Hiçbir işi plansız projesiz rastgele yapmamalı. Her zaman yenilikçi, değişimci, yapıcı, yapılandırıcı, Hakk’a ibadeti tam doğru yapan, iyilik yapan, her işte ihlaslı, samimi olan olmalı. Aklını iyi, doğru kullanan, iyi, doğru düşünen insanlar iki dünyada huzurlu, mutlu olurlar. Aksisi de iki dünyada huzursuz, mutsuz olmadır. Dünyada ve ahirette her şey doğrusu ve tersi ile gerçeği ve zıddı ile hakkı ve karşıtı ile vardır. Her şey bu şekilde yaratılmıştır. Akıllı, zeki insanlar doğruyu; aklı, zekâyı doğru kullanamayanlar, yanlışı yaparlar! Doğru, gerçek, güzel, iyi, yararlının zıddını, tersini, karşıtını asla yapmayalım. İki dünyamızı berbat, haşat, perişan, fecaat, tuğyan yapmayalım.