SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji ve Hematoloji Uzman Fizyoterapisti Mürşide Özpineci, akciğer kanserinden korunma ve tedavi için egzersizin önemli olduğunu söyledi.

Akciğer kanseri farkındalık ayı nedeniyle açıklama yapan Uzm. Fzt. Özpineci, “Akciğer kanseri, günümüzde sık görülen kanser türleri arasındadır. Erkeklerde daha sık görülürken kadınlarda da görülme sıklığı artmaktadır” dedi.

Zeugma Antik Kenti’ndeki Muzalar Evi 2025’te ziyarete açılıyor Zeugma Antik Kenti’ndeki Muzalar Evi 2025’te ziyarete açılıyor

Uzm. Fzt. Özpineci, akciğer kanserinin oluşumundaki risk faktörlerinden bazılarını şöyle sıraladı:

“Genetik, hareketsiz yaşam, çevresel ve mesleki maruziyetler, cinsiyet, diyet, sigara tüketimi. Yapılan çalışmalar sonucu akciğer kanserlerinin oluşumunun yaklaşık yüzde 85’nin sigara ve sedanter yaşam ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Ülkemizde ise görülen akciğer kanserlerinin yüzde 90’ının sigara kullanımı ve hareketsiz yaşama bağlı ortaya çıktığı belirtilmiştir.”

Akciğer kanserinden korunma ve akciğer kanserinin tedavisi için yaşam şekli değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade eden Uzm. Fzt. Özpineci, şöyle devam etti:

“Çalışmalar gösteriyor ki, kanserinin oluşumda yer alan risk faktörlerinde genetik gibi durumları değiştirememekle birlikte değiştirebilir risk faktörlerinin kanser oluşumunda etkisinin daha fazla olduğu görülmektedir. Yaşam şekli değişikliği yaparak kanser oluşum riskini azaltmaktayız. Akciğer kanserinde tanı ve tedavi süresi boyunca çeşitli komplikasyonlar gelişmektedir. Gelişen bu komplikasyonlar sonucunda hastaların fiziksel ve fonksiyonel kapasitelerinde ve yaşam kalitesinde azalma, yorgunluğun artması, uyku sürelerinde azalma, anksiyete ve depresyon gibi durumlar sık karşılanmaktadır. Görülen bu komplikasyonları azaltmak, tedavinin başarısını ve hastanın yaşam kalitesini artırabilmek adına fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarına akciğer kanserinin her evresinde ihtiyacımız vardır.”

Akciğer kanserinde pulmoner komplikasyonların en sık görülen semptomlar arasında olduğunu hatırlatan Uzm. Fzt. Özpineci, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Bu durum bazen kanserin direkt kendisi bazen ise radyoterapi gibi kanser tedavilerine bağlı olarak kardiyorespiratuar sistemin etkilenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu etkilenim ile hastalarda solunum kaslarının zayıflaması sonucu nefes darlığı çok yaşanmaktadır. Akciğer kanserinin yönetiminde, uygulanan medikal tedavilerin yanı sıra doğru ve düzenli yapılan aerobik egzersizler ve solunum egzersizleri de en az medikal tedavi kadar önem arz etmektedir. Hastanın ihtiyacına göre doğru ve düzenli yapılan egzersiz programları sonucunda kanserden korunmak ve akciğer kanseri tanısı almış hastaların fonksiyonel kapasiteleri ve akciğer hacimlerinde görülen artış miktarıyla hastalar fiziksel ve psikolojik açıdan yarar görmekte olup, buna bağlı yaşam kaliteleri artmaktadır. Yapılan egzersizin türü, şiddeti ve süresi bireyin ihtiyacına özgü kapsamlı olarak değerlendirildikten sonra belirlenip, kişiye özel program oluşturulmaktadır. Unutulmamalıdır ki, doğru yapılan egzersiz sizin nefes alma biçiminiz olup yaşam kalitenizi belirlemektedir.”

Kaynak: iha