Aydın

150 bin TL’ye süslenen develer, arenaya değil sanki podyuma çıkıyor

AYDIN (İHA) - KIŞ AYLARININ VAZGEÇİLMEZLERİNDEN OLAN DEVE GÜREŞLERİ SEZONU İLE BİRLİKTE PİYASA DEĞERİ 1 MİLYON TL’Yİ BULAN PEHLİVAN DEVELER DE GELİN GİBİ SÜSLENMEYE BAŞLADI. TAM TAKIM HALİNDE 150 BİN TL’Yİ BULAN GİYİMLERİYLE HEYBETLERİ DAHA DA ORTAYA ÇIKAN DEVELER ADETA ARENAYA DEĞİL PODYUMA ÇIKMAK İÇİN HAZIRLANIRKEN, SARAÇLARDA DA YOĞUNLUK BAŞLADI.

Abone Ol

Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan deve güreşleri sezonu ile birlikte piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de gelin gibi süslenmeye başladı. Tam takım halinde 150 bin TL’yi bulan giyimleriyle heybetleri daha da ortaya çıkan develer adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanırken, saraçlarda da yoğunluk başladı.

Ege Bölgesi’nin kış aylarında vazgeçilmez geleneği olan deve güreşleri sezonunun başlamasına az bir süre kala Aydın’daki saraç ustalarında yoğunluk başladı. Saraçlar, develerin hem üşümemesi hem de güzel görünmesi için çul, golon ve havut gibi süslemeleri el emeği ile hazırlarken, piyasa değeri 1 milyon TL’yi bulan pehlivan develer de kıyafetleriyle adeta arenaya değil podyuma çıkmak için hazırlanıyor.

Aydın’ın Efeler ilçesinde üçüncü kuşak olarak saraçlık mesleğini devam ettiren 49 yaşındaki Müjdat Korak, güreş sezonu ile birlikte işlerinde de hareketlilik başladığını belirtti. Çocukluğundan beri bu işi yaptığını ifade eden Korak, artık saraç işlerinin ihtiyaçtan ziyade zevk için yapıldığını söyleyerek, "Saraçlık mesleği kelime anlamıyla hayvan üzerine deri işiyle uğraşan kişi anlamına gelir. Saraçlığın genel tanımı budur. Tabii zaman içerisinde sektör daha farklı yollara bölündü. Hayvana rağbet azaldı ama günümüzde ihtiyaçtan ziyade zevk için bu işleri yapar olduk. Daha farklı şartlarda at olsun deve olsun artık ne varsa onlarla alakalı hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi.

"İşimizin göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır"

Develerin havutlanma zamanının kısa bir süreye denk gelmesi sebebiyle işlerin bir anda yoğunlaştığını ifade eden Korak, "Develerin belli bir havutlanma zamanı var. Havutlanma zamanının bir zaman içerisinde sıkışmış durumda. Çul, hatap, kolon, havut, giyim, karın altı, yazı, yular gibi bir çok eşyası var. Deveciler biraz geç kalıyor, geç kalmayanların da işleri geç kalanlarla beraber aynı potaya girdiği için biz sıkışıyoruz. Bizim işimizin bu kadar revaçta olması veya göze güzel görünmesinin tek sebebi görsel bir şölen olmasıdır. Devenin kendince zaten bir heybeti var. Görsel şölen insanları cezbediyor. Deve güreşleri kışın olan bir etkinlik yaz değil. Kışın olduğu için orada 4-5 saat geçirmek insanlara daha farklı geliyor herhalde. Deve güreşinin kültürü kaç yıl öncesine dayanıyor tam bilmiyorum. Eskiden belli bir kısım ihtiyaçtan katarcılık yaparlarmış yük çekerlermiş develer ile ama artık iş zevk işine döndü” dedi.

“Devenin süslenip arenaya çıkması sahibini mutlu ediyor”

Her devecinin devesini en güzel şekilde görmek istediğini ve bu yüzden onları en iyi şekilde süslediklerini ifade eden Korak,“Herkes devesini en güzel şekilde görmek ister. Boncuklu giyimler ve bunların yanında da normal giyimler var. Boncuklu giyimler çok pahalı. Deve bu giyimlerden bir şey anlamıyor sadece sahibi görsel olarak kendini devesinin üzerinde farklı şeyler görünce çok mutlu hissediyor. Nasıl arabanın boyası, döşemesi, modifiyesi falan farklı ve önemliyse araba tutkunları için, devenin de o şekilde. Devenin süslenip güzel bir şekilde arenaya çıkması sahibini çok mutlu ediyor. Biz de bununla alakalı elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Çoğu zaman elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Her zaman için daha yeni geleneğimizden ayrılmadan, kültürümüzden kopmadan aynı şekilde aynı çizgide nasıl gidebilirsek onu aynı şekilde götürmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer”

Develerde kullanılan giyimlerin her birinin ayrı bir anlamı ve önemi olduğunu ifade eden saraç ustası Korak, “Devenin levhası, çok önemlidir. Çünkü o devenin kim olduğunu, nerden geldiğini gösterir. Onu o yazıya baktığın zaman görebiliyorsun. Örnek veriyorum 1980 yılından böyle bir yazıyı dahi görse deve güreşini takip eden bir deveci, o deveyi bilir, yazıdan tanır. Yani deve kimliğini üzerinde taşır. Havudunun üzerinde ’Maşallah’ yazısı olur. Bir devenin mutlaka havanı olmalıdır. Üç parçadan oluşan giyimi. Devenin zömbek dediğimiz en üst yerinde Türk bayrağı olur. Belinin üstü ve onun altı. Dizlerine, paçalarına, boynuna peşine, tengahlarına kısacası her yerine bir şey takılır, süslenir. Zilgor denilen zilleri de vardır. Develer, havutlanma merasiminin ardından gelin gibi süslenip sahaya girer. Sahada tur attıktan sonra da geri çıkar, üzerindeki süslerinden bazıları alınır. Ağzı bağlanır, yeniden sahaya çıkarılır ve güreşir” dedi.

“Tam takım giydirmek 150 bin TL’yi buluyor”

Bir deveyi tam takım olarak giydirmenin 150 bin TL’yi bulduğunu sözlerine ekleyen Korak, “Bu malzemelerin maliyeti yaptırdığınız işe göre değişir ama ‘benim maddi durumum iyi, ben gerçekten her şeyim yeni ve tam takım olsun, havanından zillerine kadar havudundan giyimlerine kadar’ diyorsanız 150 bin TL civarında tutar. Bir eve deve girdiğinde o ailenin diğer ferdi olur. Deve sahipleri bu kadar üzerine titredikleri emek verdikleri hayvanın da çok güzel ve sağlıklı bir biçimde sahaya çıkmasını isterler. O yüzden bütün bu masraflar, telaşlar devenin çok daha güzel sahaya çıkması için yapılır” ifadelerini kullandı.